Birleşik Devrim’in Milisleri Kimdir – Tufan Kızılırmak

384

Birleşik Devrim Dergisi’nin 38. sayısında yayınlanan “Birleşik Devrim’in Milisleri Kimdir” başlıklı yazıyı, birleşik devrim mücadelesinin önünü açacak bir perspektif içerdiğini düşündüğümüzden kaynaklı sizlerle paylaşıyoruz.

Giriş

Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH), Türkiye ve Kürdistan birleşik devriminin zaferini hedefleyen öncü devrimci ittifaktır. Emekçilerin ve ezilenlerin sömürüsüz ve zulümsüz, özgürlük, adalet ve eşitlik temelindeki yeni toplumsal yaşamının inşasını amaçlar. Bunun için, Türk egemen sınıflarının sömürgeci faşist diktatörlüğünü yıkmayı hedefler.

Devrimcilerin birliği, özgürlüğe ölesiye susamış halklarımızın başlıca bir arzusudur. Devrimcilerin birleşik mücadelesi, Türkiye ve Kürdistan sathında özgürlük devriminin zafere erişmesinin temel bir şartıdır. İşte HBDH, birbirinden farklı siyasi geleneklerden gelen ve birbirinden farklı siyasi güzergahlardan geçen devrimci parti ve örgütlerin, bu birleşiklik ihtiyacına verdikleri ortak devrimci yanıttır.

HBDH’da, Türkiye devrimci hareketi ile Kürdistan devrimci hareketinin öncü güçleri bir araya gelmiş; Deniz’lerin, Mahir’lerin, İbrahim’lerin ve Mazlum’ların büyük devrimci mirasları içerilip kaynaşmıştır. Bu birleşik devrim savaşımının toprağı, Türkiye ve Bakur Kürdistan kentlerinde ve kırlarında, Rojava mevzilerinde ve Medya Savunma Alanları’nda, nice ölümsüz devrimcinin kanıyla sulanmıştır. Devrimci güçlerin öncü birliğini gerçekleştiren HBDH, ortak politik-askeri mücadeleyi büyütmeye ve sömürgeci faşizme birleşik devrimci darbeler indirmeye, kentlerde ve kırlarda devrim yangınını yaymaya, halklarımızın özgürlük arzusunu ve umudunu yeşertmeye, böylece birleşik devrimin zaferini hazırlamaya odaklanmıştır.

HBDH, 23 Şubat 2016’da kurulmuş, 12 Mart 2016’daysa kuruluşunu halklarımıza ilan etmiştir.

PKK (Partîya Karkerên Kurdistan), DKP/BÖG (Devrimci Komünarlar Partisi/Birleşik Özgürlük Güçleri), MLKP (Marksist Leninist Komünist Parti), DKP-Birlik (Devrimci Komünarlar Partisi-Birlik), MKP (Maoist Komünist Parti), TKP-ML (Türkiye Komünist Partisi-Marksist Leninist), TKEP/Leninist (Türkiye Komünist Emek Partisi/Leninist), THKP-C/MLSPB (Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi/Marksist Leninist Silahlı Propaganda Birliği) ve TİKB (Türkiye İhtilalci Komünistler Birliği) HBDH’nin kurucu bileşenleridir.

Faşizme Karşı Özgürlük Savaşımında HBDH

Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı’nın çözülüşü ve çöküşünden günümüze, dünyayı yeniden paylaşmak isteyen emperyalistler Ortadoğu’yu tam bir kan gölüne çevirdiler. Emperyalistler arasındaki çelişkiler ve bölge devletleri arasındaki çatışmalar gitgide şiddetlenirken, Ortadoğu’nun özgürlüğe susamış halkları ile özgürlük düşmanı diktatörlükleri arasındaki karşıtlıklar da alabildiğine derinleşti. Arap halklarının isyan süreci içinde filizlenen Rojava Devrimi ise, halkların gerçek demokratik alternatifini ete kemiğe büründürdü.

Halklarımızın Gezi-Haziran Ayaklanması’nda, 6-8 Ekim Kobanê Serhildanı’nda ve 7 Haziran 2015 Genel Seçimi başarısında ifadesini bulan yükseliş halindeki mücadelesi karşısında, Tayyip Erdoğan ve AKP yönetimindeki faşist Türk devleti, topyekün bir yok etme savaşına girişti. MİT-DAİŞ işbirliğinde gerçekleştirilen kitle katliamları, özyönetim direnişlerine sahne olan Kuzey Kürdistan kentlerinin yerle bir edilişi, Türkiye’de durmaksızın tırmanan faşist devlet terörü, Rojava ve Başûr Kürdistan’a yönelik sömürgeci işgal saldırıları bu yok etme savaşının bugüne kadarki belli başlı uğraklarını oluşturdu. Faşist saray rejimi altında işçilerin ve ezilenlerin payına düşen, gittikçe katmerleşen faşist zulüm ve kapitalist sömürü oldu. Söz, basın, toplantı, gösteri ve örgütlenme hakları adına ne varsa dizginsiz faşist saldırganlığın hedefine oturtuldu.

Bugün, işsizlik ve pahalılık girdabına itilen işçiler ve yoksullar, ulusal inkar ve imha cenderesine alınan Kürtler, patriyarkal tahakküme maruz kalan kadınlar, inançlarına pranga vurulan Aleviler, hayalleri ve gelecekleri çalınan gençler, toplumsal hayatı dinselleştirme zorlamasıyla yüz yüze olan laikler, doğal çevreleri yağmalanan köylüler, zalim bir ayrımcılıkla dışlanan LGBTİ+’lar, sistematik baskı altındaki ezilen ulusal ve inançsal topluluklar, sesleri kısılmak ve solukları kesilmek istenen aydınlar, sanatçılar, gazeteciler ve akademisyenler, hepsi de Erdoğan’ın başında olduğu faşist saray rejiminden kurtuluş için siyasi kader birliğine mecbur durumdadır. Faşist şefin halk düşmanı iktidarı ya birleşik devrimle alaşağı edilecektir ya da mezarlık sessizliği yaratma hedefine ilerleyecektir.

HBDH, saray faşizminin mezarlık sessizliği yaratma hedefinin önündeki en önemli barikattır. Onun birleşik devrimci varoluşu, Türkiye ve Kürdistan topraklarının halklarımız için bir özgürlük bahçesine dönüşmesine adanmıştır.

HBDH’nin Amaçları Ve Hedefleri

HBDH’ın birleşik devrim savaşımı,

-Türk egemen sınıflarının faşist diktatörlüğünü, bugünkü biçimiyle Erdoğan başkanlığındaki faşist saray rejimini yıkmayı,

-Kürdistan üzerindeki inkarcı, sömürgeci ve soykırımcı prangayı söküp atmayı, Başûr ve Rojava’ya yönelik işgalleri yenilgiye uğratmayı,

-Patriyarkal tahakküm zincirini paramparça etmeyi, kadın düşmanı ve cins ayrımcı bütün politikalara son vermeyi,

-Alevileri inkar ve asimilasyona maruz bırakan tek din ve tek mezhep cenderesini kırmayı, toplumsal hayatı dinselleştirme zorlamasını bitirmeyi,

-Tüm ulusal topluluklara ve inanç topluluklarına dönük faşist tekçi zulüm siyasetini ortadan kaldırmayı,

-Gençliğin demokratik eğitim hakkını gasp eden, özgürlüğünü çalan ve geleceğini karartan sistemi yok etmeyi,

-Sermayenin ekolojik talanını ve tahribatını kesinkes engellemeyi,

-Emperyalist bağımlılık ilişkilerini, kapitalist talan düzenini, emekçi düşmanı sömürü politikalarını sona erdirmeyi,

-Özgürlük mücadelesi verdikleri için zindana atılan demokratları, Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’ı ve bütün devrimci tutsakları özgürleştirmeyi hedeflemektedir.

İşte bu hedefleri gerçekleştirmek için HBDH, devrimci zora dayalı mücadeleleri geliştirip yaygınlaştırma, emekçileri ve ezilenleri birleşik devrim mevzilerinde konumlandırma siyasi çizgisinde hareket etmektedir.

Birleşik devrimin zaferi uğruna savaşım, HBDH’nin yasadışı ve gizli temelde örgütlenmesini zorunlu kılar. HBDH, mücadelenin yasadışı, devrimci şiddet içeren ve silahlı biçimlerini kullanmaya öncelik verir. Bunun yanı sıra o, bileşenlerinin fiili meşru mücadele sahasındaki güçlerinin de sömürgeci faşizme karşı anti-faşist kitle direnişinin örgütlenmesi hedefi etrafında bir araya gelişini sağlar.

Bileşen parti ve örgütlerin kadın örgütlenmeleri ve güçleri Kadınların Birleşik Devrim Hareketi’ni (KBDH) oluşturur. KBDH, kadın özgürlük mücadelesinin birleşik devrimci öncüsü olma misyonuna sahiptir. O, birleşik devrim hareketinin kadın özgürlükçü ölçülerle şekillenip gelişmesinin sorumluluğunu taşıdığı gibi, kadınların özellikle devrimci şiddet araçlarını içeren mücadelelerde örgütlenip etkinleşmelerinin de öncelikli sorumluluğunu üstlenir. KBDH’nin merkezi organları HBDH’nin merkezi organlarıyla eş düzeylidir.

Türkiye ve Kürdistan’ın her bölgesi, metropol ve küçük kentleri, ilçeleri, kasabaları ve köyleri, dağları ve ormanları, emekçi mahalleleri, işçi havzaları, lise ve üniversiteleri HBDH’nin mücadele alanlarıdır. Fiili meşru mücadele tarzındaki eylemlerden devrimci şiddet eylemlerine, yerel halk direnişlerinden toplu ayaklanmalara, milis hareketlerinden gerilla hamlelerine değin mücadelenin bütün biçimleri HBDH’nin siyasi repertuvarında bulunur.

HBDH’de yer alan parti ve örgütler arasındaki ilişkiler, devrimci yoldaşlık temelinde yükselir. Ortak devrimci amaçlarda birleşen güçler yoldaşlaşır, birbirine güveni esas alır. Farklılaşan görüşleri tartışmaya, ideolojik mücadeleye ve eleştiri-özeleştiri tutumuna da bu devrimci yoldaşlık ruhu yön verir.

HBDH üyesi her parti ve örgüt, bulunduğu alanlarda birleşik devrimci örgütlenmeye ve eyleme katılmakla, birleşik devrim hareketinin bayrağını yükseltmekle yükümlüdür. Açık ki, HBDH bileşeni her bir örgüt kendi kuvvetini birleşik devrimci çalışmaya ne kadar seferber ederse, HBDH’nin birleşik devrim yürüyüşünün temposu da o denli yükselir.

HBDH’nin Diğer Mücadeleci Güçlerle İlişkisi

HBDH’ın dışında da devrimci ve ilerici nitelikte bir dizi parti ve örgüt mevcuttur. HBDH, emperyalizme, faşizme, sömürgeciliğe, erkek egemenliğine ve her türden gericiliğe karşı mücadelelerde, kendi haricindeki devrimci ve ilerici güçlerle mümkün olduğunca yan yana gelmeyi yararlı görür. Zira bu yan yana gelişi pratikleştiren eylem ve güç birlikleri halklarımızın özgürlük mücadelesini geliştirmeye hizmet eder. Bizzat birleşik varoluşuyla devrimci hareketteki grupçu ve rekabetçi gelenek ve özellikleri aşma doğrultusunda tarihi bir hamle olan HBDH, ortak düşmana karşı bir araya gelebilecek ve cepheleşebilecek bütün mücadeleci güçleri siyaseten muhatap kabul eder.

Başka devrimci ve ilerici parti ve örgütlerle ilişkilerinde kendi amaçlarından ve ilkelerinden taviz vermeyen HBDH’nin onlarla eylem birliği anlayışı demokratik temellere dayanır. Bu ilişkilerde HBDH, çok önemli ideolojik, politik ve örgütsel farklılıkları kabul ederken, devrimci bakımdan yanlış görüşlerin ve hareketlerin eleştirisinde duraksamazken, birlikte hareketin somut ortak hedeflerini öne çıkarır. Bu, onun birleşik devrimci öncülük misyonunun da bir gereğidir. Çünkü böyle bir misyon, siyaseten ilerici olan tüm sosyalist, devrimci, anti-faşist, anti-şovenist, feminist, ekolojist, demokrat ve özgürlükçü hareketleri, güçleri ve örgütlenmeleri ortak düşmana karşı cepheleştirici bir siyasi inisiyatifi şart koşar.

HBDH’ın kendi dışındaki devrimci ve ilerici güçlerle ilişkilenmesi, belirli siyasi hedeflere yönelik ortak platformlar oluşturmaktan yerel düzeyde ortak anti-faşist komiteler kurmaya değin çeşitli biçimleri kapsar. Böylesi güçlerle ortak özsavunma pratiklerine girişmek ve ortak milis eylemleri gerçekleştirmek de buna dahildir.

Silahlı Mücadele

Türk sermaye tekellerinin sömürgeci faşist diktatörlüğü, Erdoğan’ın faşist saray rejimi, açık ki, kendiliğinden yıkılmayacak, seçimle sona ermeyecektir. Faşist rejim, resmi ve gayriresmi zor aygıtlarıyla halklarımıza yönelik süreğen şiddet uygulamakta, bu karşı-devrimci şiddet tekeli sayesinde siyasi ömrünü uzatmaktadır.

Faşist devlet terörünün emekçiler ve ezilenler üzerindeki gemleyici etkisini kırmanın, egemen sınıfların karşıdevrimci şiddet tekelini parçalamanın aracı devrimci şiddettir. Tepeden tırnağa örgütlenmiş faşist devlet mekanizması ancak halklarımızın kitlesel devrimci şiddetiyle yerle bir edilebilir. Faşist zor ancak devrimci zorla alt edilebilir.

Emekçilerin ve ezilenlerin her türlü demokratik hak arama eylemi, her türlü demokratik örgütlenme girişimi, dolaysız veya dolaylı biçimlerde, hemen faşist devlet terörüyle karşılaşmaktadır. Söz, basın, toplantı, gösteri ve örgütlenme hakları adına ne kalmışsa art arda gasp edilmektedir. Zaptiye-adliye-hapishane çarkı son sürat dönmektedir. Faşist diktatörlük, tek bir direniş kıvılcımının dahi büyük bir mücadele yangınını tutuşturabileceğini bildiği için, devrimci güçlere, emekçilerin ve ezilenlerin ileri bölüklerine fütursuzca saldırmaktadır. Devrimci savaşımın öncü militanları, halklarımızın bağrında gitgide çoğalan potansiyel patlama öğelerini ateşleyebilecek siyasi fünyeyi oluşturdukları için, bu fütursuz saldırganlığın en öncelikli hedefi olmaktadır.

Sadece teorik soyutlamada ifade edilen görüşler değil, sadece dünya tarihinden edinilen deneyimler de değil, Türkiye ve Kürdistan’daki bütün güncel politik-pratik ilişkilerde somutlaşan en yalın gerçekler defaatle ortaya koymaktadır: Devrimci zor olmaksızın, egemen sınıfları, büyük burjuvazi ve büyük toprak sahiplerini siyasi iktidardan indirmek mümkün değildir. Devrimci zor olmaksızın, sermayenin sömürü cenderesini parçalamak mümkün değildir. Devrimci zor olmaksızın, ırkçı ve inkarcı sömürgeciliği yenilgiye uğratmak mümkün değildir. Devrimci zor olmaksızın, ataerkil tahakküme, kadın katliamlarınason vermek mümkün değildir. Devrimci zor olmaksızın, faşist şef Erdoğan’ın saray rejimini alaşağı etmek, faşizmi yıkmak ve özgürlüğü kazanmak mümkün değildir.

Devrimci zor kısaca silahlı mücadele demektir. Devrimci halk savaşı, silahlı halk ayaklanması, gerilla hareketi, milis eylemi, devrimci öncünün silahlı pratiği, bunların hepsi silahlı mücadelenin kentte ve kırda çeşitli düzeylerdeki biçimleridir.

HBDH, silahlı mücadelenin tüm bu biçimlerini uygulamanın birleşik devrimci öncüsüdür. O, politik mücadelenin gelişim ihtiyaçlarına yanıt vermesi ve mevcut politik güçlere uygun olması şartıyla, elbette devrimci amaçlarıyla ve devrimci kültür anlayışıyla çelişmemesi kaydıyla, silahlı mücadelenin her biçimini kullanma prensibine sahiptir. Devrimci süreç emekçi ve ezilen kitlelerin yasal ve yasadışı, barışçıl ve şiddete dayalı, silahsız ve silahlı çeşitli formlara bürünen hareketlerinin zengin bir bileşkesi olarak ilerleyeceğine göre, devrimci öncünün silahlı mücadelesi bu hareketlerin geliştirilmesinin hizmetindedir. Yani devrimci silahlı eylem, asla kendi kendisinin amacı değildir. Devrimci silahlı eylem, halklarımızın siyasal ve toplumsal çıkarlarıyla bağlı olmalı, somut politik amaç ve hedeflerle tasarlanıp gerçekleştirilmeli, emekçi ve ezilen kitleleri birleşik devrim mevzilerine çekmenin önünü açmalıdır.

İçinden geçmekte olduğumuz politik dönem, silahlı ve yasadışı biçimlerin, mücadelenin şiddete dayalı yöntemlerinin ağırlıklarının durmaksızın arttığı politik koşullar, birleşik devrimci öncüden, bu nesnel gerçeklikle uyumlu mücadele araçlarını ve örgüt formlarını çok daha etkin kullanmasını istemektedir. Sömürgeci faşist saray rejimine karşı olan anti-faşist kitleler, mücadele sahnesinde daha güçlü ve daha kararlı yer almak için devrimci direniş eylemlerinden, militan öncü duruşlardan moral ve cesaret almaya ihtiyaç duymaktadır. Onlar, dizginsiz faşist devlet terörüne karşı durmanın en etkili yolunun mücadelenin şiddete dayalı biçimlerini kullanmakta somutlaştığını deneyimleriyle sezmekte, gittikçe daha fazla anlamaktadır. Tam da bu nedenle, birleşik devrimci öncünün silahlı mücadele pratikleri, halklarımızın faşizme karşı direniş ve zafer yolunu döşemek içindir. En yalın söyleyişle, devrimci silahlı mücadele haklı ve meşrudur, gerekli ve kaçınılmazdır.

Birleşik devrimci öncünün faşizme karşı yürüttüğü silahlı mücadelenin iki temel gücü vardır: gerilla ve milis

Gerilla, politik askeri mücadelenin daha profeyonel karakterdeki örgütlenmesidir, genellikle saldırı hamlelerinin gücüdür. Kırda ve kentte, nispeten küçük birliklerin esnek ve hareketli savaş tarzıyla yol alır. Faşizmin resmi ve gayriresmi kuvvetlerine ani darbeler indirir, düşmanın ileri ve geri hatları arasındaki bağlantıyı koparmayı hedefleyen askeri vuruşlar yapar, düşmanı siyasal ve moral açıdan güçten düşüren silahlı eylemler gerçekleştirir. Burada gerilla, emekçilerin ve ezilenlerin sömürgeci faşist düşmanla siyasal cephe savaşına girerek zafer kazanabilecek büyüklükte bir siyasal güce dönüşmeleri için güç toplamanın sürükleyicisi olur.

Milis, politik-askeri mücadelenin daha yerel ve daha kitlesel karakterdeki örgütlenmesidir, genellikle özsavunma gücüdür. Kırda ve kentte, anti-faşist kitlenin ileri bölüklerinin şiddete dayalı mücadele biçimlerini kullanmak üzere birleşmeleriyle hayat bulur. Milisler, her biçimde ve her olanakla, faşizmin kurumsal kuvvetlerine, paramiliter unsurlarına, destekçilerine ve işbirlikçilerine, iktisadi ve mali altyapısına yönelik şiddet hareketleri geliştirirler. Halkın özsavunma önlemlerini ve eylemlerini uygularlar. Yerine göre gerilla örgütlenmesinin lojistik yapısını sağlar ve savaşçı kaynağını oluştururlar. Milis örgütlenmesi, kentlerde silahlı halk ayaklanmasının kitle güçlerini toplayıp şekillendirmeye, kırlarda devrimci halk savaşının kitle güçlerini büyütmeye hizmet eder. Faşizmi siyasal ve moral açıdan yıpratan, ezilenlerin birleşik direnişinin daha etkili biçimlerini hazırlayan, anti-faşist kitlelerin doğrudan devrimci şiddet eylemlerine girişmelerine olanak sunan milis, faşizme karşı silahlı mücadeleyi yaygınlaştırmanın ve yığınsallaştırmanın başlıca kanalıdır.

HBDH, gerilla birlikleri ve milis grupları toplamıyla, Türkiye-Kürdistan birleşik devriminin ortak politik-askeri yapısını, birleşik silahlı mücadele örgütlenmesini meydana getirmektedir.

Bu birleşik silahlı mücadele örgütlenmesinin kritik bir halkasını, kentlerdeki milis grupları teşkil eder. Öyle ki, kent milisleri HBDH’ın en yaygın silahlı eylem kuvveti, faşizme karşı mücadelenin kaderini belirleyecek halk kitlelerinin devrimci mevzilendirilişinin en pratik öncüsüdür.

Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da nüfusun, sınai ve ticari kuruluşların, siyasal ve sosyal ilişkilerin, devlet kurumlarının, aynı zamanda siyasal ve toplumsal mücadele dinamiklerinin, emekçilerin ve ezilenlerin kitlesel hareketlerinin yoğunlaştığı kentler, faşizmi yıkma ve özgürlüğü kazanma mücadelesinde belirleyici önemdedir. Bundan dolayı kent milisleri de, birleşik devrim mücadelesinde stratejik konumdadır. Hem metropol hem de küçük kentlerde, ilçelerde ve emekçi mahallelerinde yaygın ve etkin milis örgütlenmesi, faşist düşmana karşı bilhassa büyük kentlerde milise dayalı birleşik devrimci savaşın geliştirilmesi ve yetkinleştirilmesi devrimin zaferi için kesin bir şarttır. Zira kentlerde birleşik milis örgütlenmesi, emekçileri ve ezilenleri toplu ve silahlı kent ayaklanmalarına eylem halinde hazırlamanın ve patlak verecek halk ayaklanmalarını ileriye taşıyıcı kitlesel silahlı güçlerin oluşumu demektir.

Birleşik Milis Kimdir

Milis, halklarımızın ileri bölüklerini bünyesine alan özsavunma birliğidir. Faşizme karşı direnişin yerel alanlardaki militan gücü, şiddet araç ve yöntemlerini kullanan kitlevi karakterli örgütüdür. Klasikleşmiş tabirle, “gündüz külahlı gece silahlı” insanlardan meydana gelen mücadele grubudur.

Anti-faşist kitlelerin diri ve enerjik bütün öğeleri milisin potansiyel güçleridir. Milisi meydana getirecek olanların kendi iş, öğrenim ve yaşam alanlarını terk etmeleri gerekmez. Bilakis emekçilerin ve ezilenlerin ileri öğeleri kendi günlük ortamlarında milisleşir ve eyleme geçer. Fakat milis, faşizm koşullarında kesinkes, yasadışı temelde ve gizlilik esasına göre örgütlenip hareket eder.

HBDH milisinin ilk özelliği, onun birleşik nitelikte örgütlenmesidir. Kimi milis grupları tek bir bileşen örgütün militanlarından meydana gelebilir, kimi milis gruplarıysa birkaç bileşen örgütün militanlarının bir araya gelmesiyle kurulabilir, hatta kimi milis gruplarında başka bir örgütsel aidiyeti olmayanlar da yer alabilir. Milis gruplarının teşekkülündeki bu çeşitliliği devrimci güçlerin ve mücadele sahalarının somut durumları ve ihtiyaçları belirler. Ama her halükarda, bu çeşitlilikteki milis gruplarının toplamı, HBDH’ın birleşik milis örgütlenmesini oluşturur.

“Gündüz külahlı gece silahlı” tanımı, devrimci mücadelelerin tarihsel tecrübelerinden süzülüp gelir. Bununla beraber, günümüzde faşist devletin siyasi ve askeri örgütlenme ve merkezileşme düzeyi, teknik ve istihbari donanım ve deneyimi, milisin hem profesyonel tarzda, hem yarı-profesyonel tarzda, hem de profesyonel olmayan tarzda örgütlenmesini, her üç tarzın devrimci sentezini zorunlu kılar. Bu, kendi kimliğiyle yaşayanların da, sahte kimlikle hareket edenlerin de miliste yer almaları demektir. Bu, gizli çalışma deneyimi hayli sınırlı bir işçi devrimcinin de, gizli çalışmada nispeten uzmanlaşmış bir profesyonel devrimcinin de görev alması demektir. Bu, küçük çaplı silahların ve halk tipi patlayıcıların yanı sıra, daha gelişkin silahların ve hassas patlayıcıların da kullanılması demektir. Bu, taktikte ve teknikte daha basit olanlardan daha komplike olanlara genişleyen bir eylem niteliği yelpazesi demektir.

HBDH milislerinin temel çalışma sahası kentlerdir. Birleşik devrimimizin başarısı kentlerdeki, özellikle büyük kentlerdeki devrimci mücadelenin gelişimine bağlıdır. Türkiye ve Kuzey Kürdistan kentlerindeki devrimci mücadelenin geliştirilmesinde, antifaşist halk direnişlerinin ve ayaklanmalarının hazırlanıp ilerletilmesinde ise milis kritik bir role sahiptir. Kuzey Kürdistan’da özyönetim ilan edilen ilçelerden her birinin YPS (Yekîneyên Parastina Sîvîl) adı altında oluşturulan milis birlikleriyle savunulması ve bu özsavunma sürecinin toplam sayısı binlerle ifade edilen milisin kahramanca direnişi üzerinde yükselmesi gerçeği, hafızalarda tazeliğini korumaktadır. Bu, kentlerde milisin bir silahlı kitle hareketi biçimi olarak gelişmesinin capcanlı örneğidir.

Demek ki milis, yalnızca dar bir yeraltı yapısı olarak düşünülmemeli, bunun çok ötesinde, anti-faşist halk dinamiklerinden dolaysızca beslenen ve gitgide büyüyen bir silahlı direniş hareketi olarak tasavvur edilmelidir. Milisin pratikte kendiliğinden kitlesel karaktere bürüneceği beklenemez ve HBDH bileşeni parti ve örgütlere mensup militanlarca milis çekirdekleri kurulması ilk safhayı teşkil eder. Fakat milis örgütlenmesi anti-faşist kitlelerin en diri kesimini kendi saflarına çekmeyi mutlaka hedeflemelidir.

Milis örgütlenmesinin ve mücadelesinin gerektirdiği ataklık, enerjiklik ve dinamiklik öncelikle halk gençliği saflarında mevcuttur. Milisin en hızlı örgütleneceği ve en fazla yayılacağı alansa bilhassa büyük kentlerin emekçi mahalleleridir. Fakat birleşik milis grupları, elbette emekçi mahalleleriyle kısıtlı kalmayacak, kampüslerden ve liselerden işçi havzalarına ve işyerlerine kadar her yerde boy gösterecektir. KBDH milisleri ise, tarihsel olarak erkek tekeline alınmış zor araçlarını kadınların devrimci özneleşme ve özgürleşme eyleminin araçlarına dönüştürür. Erkek egemen faşist rejime karşı kadınların silahlı savaşımını öncü tarzda pratikleştirir, kentlerdeki işçi, emekçi, ev emekçisi ve öğrenci kadınları bu savaşımın mevzilerine çekmeyi hedefler.

Birleşik Devrim Milisleri, tedarikten eğitime ve istihbarattan eyleme değin çalışmanın her boyutunda, milis grubunun, birleşik devrimci mücadele çizgisine sımsıkı bağlı kalmasını, son derece inisiyatifli davranmasını ve beklemeci ruh haline kapıyı kesinkes kapatmasını gerektirir.

Milisin mevcut deneyimi az, savaş araçları kısıtlı, hareket sahası daraltılmış, bağlantıları kesilmiş olabilir. Fakat birleşik devrim milisi bu sınırlılıkların esiri olamaz. Zira o, halklarımızın buzkıran gücüdür. Faşist saray rejiminin yaratmak istediği “direnilemez, başarılamaz” ruh halinin yayılmasını engellemek, pekala direnilebileceğini ve başarılabileceğini göstermek, bir bakıma onun varoluş nedenidir. Milis için her türlü sınırlılığın üstesinden gelmenin, tüm zorlukları alt etmenin, görünüşteki olanaksızlıklar içinde dahi devrimci eylem olanaklarını arayıp bulmanın ve realize etmenin anahtarı devrimci kararlılıkta ve iradededir. HBDH milisinin en önemli, en belirleyici donanımı devrimci kararlılık ve iradedir.

Milisin Görevleri

HBDH milisleri şu görevleri yerine getirmekle yükümlüdür:

-Faşist düşman hedeflerine yönelik devrimci şiddet eylemleri gerçekleştirmek.

-Devrimci ve demokratik kitle mücadelelerinde, faşizmle çarpışmanın gerektirdiği araçlarla, emekçilerin ve ezilenlerin savunma ve saldırı gücü olarak konumlanmak.

-Sistematik olarak istihbarat toplamak.

-Silahlı mücadele için gereken araç ve gereçleri tedarik etmek.

-Özgür biçimlerde ajitasyon-propaganda çalışmaları yürütmek.

-Kısa veya uzun süreli ideolojik, politik, örgütsel, askeri ve teknik eğitimler gerçekleştirmek.

Milisin başta gelen görevi, kuşkusuz ki, devrimci şiddet pratikleri gerçekleştirmek, devrimci zor araçlarını kullanmaya dayalı eylemler düzenlemektir. Denebilir ki, devrimci şiddet eylemi milisin lisanıdır. Eylemsiz kalan milis, siyaseten yok olur. Bununla beraber, milis çalışması, eylem anı kadar eylem öncesi ve sonrası süreçleri de kapsar, eylem pratiği kadar örgütlenme pratiği de gerektirir. Zaten başarılı bir milis eylemselliği, istihbaratın, malzeme tedarikinin, güvenlikli hareketin, eğitimin ve planlamanın birbirini bütünlediği bir çalışmanın ürünüdür.

Dolayısıyla, pratik eylemi bu bütünlüğün dışında kavrayan ve milisin yegane göreviymiş gibi ele alan dar bakış açısı, milis çalışmasının sürekliliğini ve gelişimini sağlayamayacağı gibi, bir pratik eylemin sonucunu şansa bırakmanın ötesine de geçemez.

Bütün bu görevlerin yerine getirilmesinin biçimleri, elbette her somut durumda değişkenlik gösterir. İstihbarat, tedarik, kuryelik, eğitmenlik gibi görevler, somut duruma göre, bu özgün işlevlere sahip birimlerin kurulmasıyla ve işbölümüne uygun militanların konumlandırılmasıyla örgütlenir.

Eylem Hedefleri

HBDH milislerinin somut eylem hedefleri çok çeşitlidir:

-Sömürgeci faşist devletin polisi, askeri, bekçisi, korucusu, istihbaratçısı, kayyumu, muhbiri, işbirlikçisi. Bunların üsleri, araçları, tesisleri, konutları, mülkleri.

-Faşizmin adliyelerden hapishanelere, valiliklerden kaymakamlıklara, bakanlık ofislerinden vergi dairelerine, rektörlüklerden belediyelere değin tüm resmi kurumları. Bu kurumlarda görevli faşist personel, müdürler ve idareciler.

-AKP teşkilatları ve yöneticileri ile Osmanlı Ocakları, MHP teşkilatları ve yöneticileri ile Ülkü Ocakları, BBP teşkilatları ve yöneticileri ile Alperen Ocakları, SADAT gibi faşist paramiliter yapılar, faşist saray rejiminin destekçisi olan tüm siyasi partiler ve örgütlenmeler.

-DAİŞ elemanları, dernek görünümünde olan DAİŞ uzantısı örgütlenmeler, DAİŞ’e bağlı işyerleri ve tesisler.

-Saray güdümlü faşist psikolojik savaşın yayın organları, gazeteci ve yazar kılıklı ajanları. Bunların tesisleri, araçları, konutları, mülkleri.

-Türk egemen sınıflarının elinde olan bankalar, fabrikalar, ofisler, depolar, filolar, çiftlikler, AVM’ler, bunlara ait tüm mali, ticari ve sınai kuruluşlar.

-Zenginlere hizmet veren turizm ve eğlence tesisleri, lüks oteller ve gazinolar, lüks restoranlar ve kulüpler, marinalar ve yatlar.

-Emperyalistlere ait mali, ticari, sınai, askeri, siyasi ve diplomatik kuruluşlar ve temsilcilikler.

-Kadın katilleri, tacizci ve tecavüzcü erkekler ve kurumlar. Cins ayrımcı politikaların, kadına yönelik şiddetin, homofobik ve transfobik nefret saldırılarının failleri. Bunları koruyup kollayan resmi ve gayriresmi kuruluşlar.

-Faşist mafya ağları, uyuşturucu ve haraç çeteleri, kumar ve fuhuş patronları, faşizmin emekçileri ve ezilenleri çürütmeye yönelik özel savaş yöntemlerini uygulayan bütün unsurlar.

-Kentlerdeki toplumsal hayatın altyapısını oluşturan elektrik, doğalgaz, su ve telefon şebekeleri.

Birleşik milis güçleri, bu tür düşman hedeflerine yönelik envai çeşit eylem gerçekleştirir. Bu, bazen bir emekçi mahallesinde karşı-devrimci odak niteliğindeki AKP temsilciliğini dağıtmak; yerine göre bir TOMA’yı işlemez hale getirmek, keyfilik ve küstahlıkta sınır tanımayan bir bekçi ekibine silahlı saldırı yapmak ya da halk düşmanı işlere kalkışmış bir muhtarlık binasını ateşe vermektir. Öğrencilere faşist baskı uygulayan lise müdürleri, iş cinayetlerinden sorumlu patronlar, polise muhbirlik yapan satılık işbirlikçiler, hapishanelerdeki faşist zulmün uygulayıcısı gardiyanlar gibi birçok örnekte somutlaşan aktif karşı-devrimci unsurlar, farklı derecelerdeki devrimci cezalandırma eylemlerinin hedef tahtasına oturur. Birkaç milis grubu bir araya gelerek silahlı özgür gösteri düzenleyebilir veya yasal bir demokratik kitle gösterisine dönük polis saldırısını püskürtebilir.

Önemli olan, milisin politik mücadelenin güncel sorunlarında kendi lisanıyla konuşması, faşist düşman hedeflerine yönelik devrimci şiddet eylemlerini basitten karmaşığa sürekli geliştirip yaygınlaştırmasıdır.

Halklarımızın birleşik devrim milisleri, düşman hedeflerini saptarken ve eylem planlarını somutlarken, devrimin toplumsal ve siyasal amaçlarına uygunluğu mutlaka gözetirler. Bir finans kurumunda kamulaştırma yapılır, ama bakkal dükkanı soyulmaz. Patronun fabrikası ateşe verilir, ama halkın ormanı yakılmaz. Halk düşmanı bir faşist ölümle cezalandırılır, ama eşi ve çocukları onun suçlarından sorumlu tutulmaz. Bir düşman tesisini toptan imha edecek büyük bir patlama planlanır, ama çevredeki emekçilerin hayatlarına mal olacağı besbelli bir eyleme girişilmez.

Gizlilik

HBDH milisleri yasadışı temelde ve gizlilik esasına göre örgütlenir. Bir milis grubu, kendi gerçek kimliğiyle yaşayan, yıllardır aynı mahallede oturan, her gün işine veya okuluna giden militanlardan oluşsa bile, yasadışı ve gizlidir.

Gizli çalışma kurallarında esneklik milisin sonunu getirir. Çünkü faşist devlet saldırganlığının en önde gelen hedefi, devrimci zor araçlarıyla faşizmi yıkma mücadelesi veren örgütlerdir. Siyasi polisin ve istihbaratın öncelikle odaklandığı yer, politik askeri örgütlülüktür. Faşizm, bilinen ve deşifre edilmiş olan devrimci tehditleri ortadan kaldırmak için kudurganca saldırmakta, bilinmeyen ve deşifre edilememiş olan devrimci güçlerin varlığındansa alabildiğine tedirgin olmaktadır. Zira böylesi güçler, faşizmin için ölümcül olabilecek askeri ve siyasi vuruşların potansiyel kaynağıdır.

Demek ki gizlilik, faşizmin koşullarında, birleşik devrim milisi için varoluş tarzı ve süreklilik güvencesidir. Gizliliğin muhtevası, devrimci militanın milislik görevinin ve milis grubunun diğer üyeleriyle ilişkisinin düşman tarafından bilinmemesini, deşifre edilmemesini sağlamaktır.

Milisin pratik görevlerini yerine getirdiği süreçler, gizlilik tedbirlerinin en yüksek dikkatle uygulanması gereken süreçlerdir. Savaş malzemeleri tedariki, devrimci istihbarat faaliyeti, milis grubu üyeleri arasındaki ilişki trafiği, eylem anı pratiği ve eylem sonrası çekilme hareketi çeşitli devrimci riskler barındırır. Bunların her birinde verilecek açıklar, faşist polis ve istihbarat aygıtının iz sürmesine, deşifre etmesine ve darbe indirmesine kapı aralayabilir.

İstihbarat

Politik askeri eylemde başarının en az yarısı planlamaya aittir. Etkili bir planlamaysa sistematik bir istihbarat faaliyetine dayanır.

Gerçek, güvenilir ve somut istihbarat için, her şeyden önce, bilinçli ve iradi, planlı ve hedefli, disiplinli ve sabırlı bir araştırma-inceleme çalışması gerekir. Araştırma-inceleme yoğunlaşması açık kaynakları izlemeyi, çevredeki ilişkileri dinlemeyi, çalışma sahasına genel bir hakimiyet kurmayı, nihayetinde eylem alanına ve hedefine ilişkin keşif yapmayı kapsar.

Eylem Taktiği

Etkili bir eylem planlamasının en kritik halkası, doğru ve yaratıcı eylem taktiğini devreye sokmaktır. Eylem taktiği, belirli bir düşman hedefine yönelik eylemin amacına ulaşmasını sağlayan hareket biçim ve yöntemleridir. Politik askeri eylemde taktik başarıyı, bir yandan zihinsel yoğunlaşma ve diğer yandan teknik kapasite belirler.

Eylem taktiği saptamak, öncelikle düşünsel bir iştir. Zira plan yapmayı ve yaratıcı olmayı gerektir. Yani erişilen taktiksel etkinlik düzeyi sarf edilen zihinsel emek miktarıyla orantılıdır. Öyle ki, yaratıcı düşünce tarzı, eylem taktiğinde, eldeki askeri-teknik imkanların kısıtlılığının çizdiği sınırları pekala aşabilir. Uzun namlulu silahlar olmadan çok nitelikli bir suikast eylemi, hassas patlayıcılar olmadan çok nitelikli bir sabotaj eylemi gerçekleştirmenin yol ve yöntemleri pekala bulunabilir. Ve zaten baştan bellidir ki, daha kapsamlı düşman hedeflerine dönük vuruşlarda başarı, kesinlikle, bir nevi karargah çalışmasını, yani eylem taktiğinde zihinsel yoğunlaşmayı şart koşar. Birleşik devrim milislerinin eylem taktikleri hem savunma hem de saldırı öğeleri içerir.

Hareket tarzında saldırı ve savunma taktiklerini kullanan devrimci milis, sürekli olarak, bir eylem pratiğinden başka bir eylem pratiğine, bir eylem taktiğinden başka bir eylem taktiğine geçer. Faşist düşman karşısında görünmez olmayı, bunun için gerekli taktiksel esnekliği sergilemeyi başarır.

Birleşik devrim milisi, büyük kentlerin devrimci-demokratik mücadele geleneğine sahip emekçi mahallelerinden başlayarak, otorite savaşına hazırlanmalıdır. Milis güçlerinin eylemsel seferberliğine dayalı otorite savaşı, emekçi mahallesinde faşist devlet güçlerine karşı irili ufaklı devrimci şiddet eylemlerini çoğaltma, oradaki demokratik kitle hareketlerine ve mevzilerine yönelik polis saldırganlığını barikatlarla göğüsleme, faşist militarist kuvvetleri önce geceleri ve gitgide gündüzleri inlerinden çıkamaz hale getirme çizgisinde gelişir. Kısaca, devrimci otorite savaşı, emekçi mahallelerinde faşist devlet otoritesini geriletmek ve zamanla devrimci otoriteyi tesis etmek hedefiyle yürütülen özgün mücadeledir. Kentlerde milis eylemselliğinin sürece yayılmış bu taktik hedefi, emekçi semtlerinde patlak verip yayılacak kent ayaklanmalarının hazırlayıcısıdır.

HBDH Milisi Devrimci Yoldaşlığı Cisimleştirir

HBDH, Türkiye ve Kürdistan’daki farklı devrimci parti ve örgütlerin aynı ittifakta yoldaşlaşmasının adıdır. Birleşik milis işte bu amaç, irade ve eylem ortaklığının kentlerdeki savaş gücüdür. Bir milis grubu, sömürgeci faşizme karşı farklı örgütlerden militanların birbirine sımsıkı kenetlendiği tek bir devrimci yumruktur.

Her milis, beraber dövüştüğü diğer bir milisin devrimci yoldaşıdır. Faşizme karşı ortak siperlerde savaşılır. Başarılara beraber ulaşılır, başarısızlıklar beraber göğüslenir. Birleşik devrim milisi, kendi partisini veya örgütünü amaçlaştırma kibrine, dar grupçu rekabete, kısır çekişmelere hiçbir şekilde prim vermez. Birleşik devrimin zaferinin gerekli kıldığı devrimci yoldaşlık ruhundan hiçbir zaman ayrılmaz.

HBDH Milisi Cesaret Ve Kararlılık Kuşanır

Korkuları büyüyenler, halklarımızı köleleştirmeye, emekçileri ve ezilenleri hiçleştirmeye soyunanlardır. Korkuları büyüyenler, bu faşist zulüm ve sömürü düzeninin ömrünü uzatmaya çalışanlardır. Birleşik devrim milisi, Türk egemen sınıflarının, Erdoğancı faşist saray rejiminin anladığı yegane dille, şiddetin diliyle konuşarak, onların korkularını günden güne büyütmektedir.

Milis devrimci cesaret ve kararlılık demektir. Öyle bir cesaret ve kararlılık ki, düşmanı en güvendiği ininde vurabilir, göze alınamaz denileni pekala göze alabilir, faşizmin kana susamış bütün saldırılarını tereddütsüz göğüsleyebilir, feda ruhunun eşsiz örneklerini yaratabilir. Milisin duruşunda, faşist güç gösterileri karşısında korkuya, zorluklar ve yokluklar karşısında yılgınlığa yer yoktur. Onun öncü eylemi cesaretin ve kararlılığın kitleselleşmesini, halklaşmasını sağlamak içindir.

HBDH Milisi Yaratıcılıkta Sınır Tanımaz

Yetinmecilik, rutincilik ve sıradanlık devrim mücadelesinin aşındırıcısıdır. Geleneksel olana sıkışıp kalan, tekdüze eylem biçimlerinden ötesine bakmayan, kalıpçı tarzda düşünüp hareket eden milis çalışmasının kaderi gitgide felce uğramaktır. Birleşik devrim milisi ise yaratıcılığını konuşturan, daima yeniye ve yenilenmeye odaklanandır.

Milis, yüz yüze geldiği her engeli aşılabilir görür; aşılamaz önyargısına esir olmaz. Yöntem arar, keşfeder ya da yaratır. Gıda maddesinden patlayıcı imal eder, düşmanın hiç ummadığı tarzda eylemler planlar, en şaşırtıcı kılıklara bürünür. Bizzat girmeye olanak bulamadığı bir silah fabrikasını ateşe vermenin yolunu, orada çalışan bir işçiyi milis saflarına örgütleyerek açar. Her ilerici emekçiyi devrimci savaşın bir neferi yapmanın imkanını arayıp bulur.

HBDH Milisi İnisiyatifli Ve Ataktır

Devrimci milis, emekçilerin ve ezilenlerin öncüsüdür, devrimin yapıcısıdır. Birleşik devrim mücadelesi devrimciden gelişkin inisiyatif ister. Ancak inisiyatif gösterenler, atak davrananlar özneleşebilir. İnisiyatifsizliğin karşılığı, devrimci görevlerin ortada kalmasına seyircilik, olayların akışında kendiliğindencilik, nesnel gerçekliğe öznel müdahalede çaresizliktir.

Birleşik devrim milisi, harekete geçmek için illa talimat gelmesini beklemez. Tek başına kalsa bile, politik ve pratik yönünü bulamayan, ne yapacağını bilemeyen bir durumda olmaz. Birleşik devrimin siyasi çizgisi doğrultusunda özerk hareket etmek, her milis grubunun hem hakkı hem de görevidir. Milis, düşmana yönelik devrimci eylem için kendi kararını alır ve uygular. Mücadelede ve eylemde ataklığı sayesinde, siyasi hamle inisiyatifini ve moral üstünlüğü düşmanın elinden almayı hedefler.

HBDH Milisi Asla Boyun Eğmez

Faşist saray rejimi Türkiye ve Kürdistan topraklarını mezarlık sessizliğine boğmak, bir korku imparatorluğu yaratmak için en fütursuz, en şiddetli ve en gaddar saldırılara girişmektedir. Polis, mahkeme ve hapishane ise faşizmin halklarımıza boyun eğdirme gayesinin temel aygıtlarıdır. Birleşik devrim milisi, bu aygıtlarla yüz yüze geldiğinde de devrimci savaşı kararlılıkla sürdürür.

Devrimci milis gözaltına alındığında polise ifade vermez, mahkemede aman dilemez. Zindanda faşist zulme göğüs gerer, devrimci direniş bayrağını dalgalandırır. Birleşik devrim milisinin yürüdüğü yol, katliamcı polis kuşatmasına son mermisine kadar direnen, gözaltında işkenceci zalimleri çaresiz bırakan, idam hükmü kesen aşağılık mahkemelerde devrimin meşruluğunu haykıran, zindanlarda ölüm oruçlarıyla sonsuzluğa kanatlanan, hiç boyun eğmeyen ve asla teslim olmayan nice ölümsüz devrimcinin şanlı yoludur.

HBDH Milisi Daima Politiktir

Devrimci örgütlülük bakımından politik çalışma bütün çalışmaların candamarıdır. Milisin elinde tuttuğu silah politik mücadelenin hizmetindedir, yaptığı silahlı eylem politik askeri niteliktedir. Birleşik devrim milisinin en başta yaşam tarzı politiktir. O, güncel politikayı yakından takip eder. Ama bunu, politik tespitle yetinmek için değil, milis grubunun önüne somut görev çekmek için yapar.

Milisin politik pratiği onun devrimci şiddet eylemidir. Bu eylem, devlet-halk, ezen-ezilen, sömüren-sömürülen ve zengin-yoksul saflaşmalarıyla bağlı herhangi bir güncel soruna dair olabilir. Milis, böyle bir güncel sorunu dikkatle ele alır, bu sorunla ilişkili bir düşman hedefine yönelmeyi önceler. Birleşik devrim milisi, emekçilerin ve ezilenlerin politik tepkileri ve taleplerinin silahlı tercümanıdır.

HBDH Milisi Çelikten Disiplin Sahibidir

Disiplini gevşek bir gücün büyük bir savaş yürütme ve zafer kazanma yeteneği yoktur. Sıkı disiplin, daha etkili savaşma, düşmanın bir adım önünde olma, kararları başarıyla uygulama, eylemleri başarıyla sonuçlandırma, devrimci enerjiyi en yüksek verimle seferber etme ihtiyacına bir yanıttır. Bundan dolayı, birleşik devrim milisinin disiplini gönüllü ve demokratiktir.

Milis, bireyci disiplinsizlikten kesinkes kopar. Düzen kişiliğinin ertelemeci, savsaklayıcı, keyfiyetçi, kolaycı ve rahatçı alışkanlıklarına meydan okur. Disiplini bozmanın irade ve eylem birliğini bozmakla özdeş olduğunu bilir. Birleşik devrim milisi örgütsel işleyiş normlarına bağlı hareket ederken, kolektif kararları uygularken ve eylem talimatlarını yerine getirirken tam bir disiplin içindedir. O, günlük yaşamını da disiplinli tarzda sürdürür.

HBDH Milisi Halka Sevgi, Düşmana Kin Doludur

Birleşik devrim milisi halklarımızın bir ferdidir, bağrından çıkıp geldiği emekçilerin ve ezilenlerin onurlu ve özgür bir yaşam arayışına kendini adamıştır. Milisteki halk sevgisi, halklarımızın özgürlüğü uğruna canını verecek kadar derindir. Faşizmin emekçilere ve ezilenlere dönük her zorbalığı ve asalaklığı onun yüreğini kabartır, halk sevgisini tazeler.

Milis, halkını ölesiye sevdiği için düşmanına bitimsiz kin besler. Bu sermayeci, sömürgeci, soykırımcı, cinsiyetçi, faşist diktatörlüğü yerle bir etmek için her şeyi göze alır. Düşmana olan kini, onun düşmandan hesap sorma tutkusunun kaynağıdır. İntikam, halklarımıza yaşattığı sonsuz acılar karşısında onun düşmana ödettiği politik bedeldir. Birleşik devrim milisi için açıktır ki, düşmanın zalimliğini kanıksayanlar ve şiddetle yanıtlamayanlar, emekçilerin ve ezilenlerin saflarında düşmana direnme azmi yayamazlar.

HBDH Milisi Dikkatli Ve Özenlidir

Milisin devrimci amaç açıklığı ve halk sevgisi, eylem planlamasında ve pratiğinde son derece özenli olmasını getirir. Çalışmalarında ve eylemlerinde halklarımızın özgürlük mücadelesine, ilerici ve devrimci değerlere, emekçilerin ve ezilenlerin yaşamlarına, birlikte mücadele verdiği yoldaşlarına en ufak bir zarar gelmemesini en büyük dikkatle gözetmek demektir bu.

Birleşik devrim milisi, faşist düşman cephesinde yer almayanları devrimci eylemin menziline sokmamakta had safhada hassastır. Namlularını düşmanla işbirliği içinde olmayan halktan insanlara doğrultmaz. Emekçilerin ve yoksulların varlıklarına el koymaz. Çeteci yozlaşmaya hiçbir şekilde fırsat tanımaz.

Sonuç

Yeni bir mücadele yılına başlıyoruz. Geçtiğimiz yıllar faşist düşmanın mevzilerine ve en korunaklı gördükleri yerlerde onları sayısız kez vuran milis eylemlerine sahne oldu. 2024 yılına girerken başta batı metropollerinde faşizmi felç edebilecek donanım, tecrübe ve kararlılık birleşik devrim milislerinin en büyük cephanesi durumundadır. Artık kapıya çıkmaya korkacak olan düşmandır, ihanetçiler, faşist unsurlar ve patronlardır.

Ölümsüzlerimizin izinde, şimdi, ileri daha ileri!